Birçok Yeni Hastalıkla Mücadeleye Devam Edilirken, Bu Çerçevede Yoğun Mesailer Harcanıp Ümit Veren Adımlarla İlerlenirken, Kimi Zaman Hastalığın Hastaya Verdiği Istırabı Kesmek Mümkün Olmamaktadır. Amansız, Mevcut Tıbbi Verilere Göre Şifasız Veya Ölümcül Hastalığa Yakalanmış Bazı Kişiler, Acı Ve Elemden Kurtulmak İçin Hayatlarına Son Verilmesini Talep Edebilmektedir. Buna İlaveten Bebek Ve Zihinsel Özürlü Gibi İrade Beyanında Bulunamayacak Kimselerin Kanuni Temsilcileri, Hastanın Hayatının Tıbbi Yöntemlerle Sonlandırılmasına Karar Verebilmektedir. Ötanazi Olarak Adlandırılan Bu Talep, Gün Geçtikçe Artan Bir Durum Olarak Dinin, Hukukun, Psikoloji Ve Felsefenin Gündemini Meşgul Etmektedir. Zira Ötanazi Üzerinde Düşünmek, Hayatın Anlamı, Kutsallığı, Kalitesi, İnsanın Temel Hakları Ve Öz Değeri Gibi Bir Dizi Konuyu İrdelemeyi Gerekli Kılmaktadır.
İÇ SAYFALAR