Kur’an ve Tarih

Kur’an ve Tarih

İslâm dininin kutsal kitabı olan Kur’an-ı Kerîm, kâinatın ve insanın yaratılışına, geçmişte yaşanan hadiselere, peygamber kıssalarına ve insan hayatının muhtelif yönlerine yer vermek suretiyle müslümanların tarihe duyduğu ilgiyi beslemiştir. Kur’an’a göre tarih insanoğlunun
ve âlemin tarihidir. Zira Allah âlemlerin rabbidir, insan ise yeryüzünde Allah’ın halifesidir. İnsanın asli vazifesi sünnetullaha uygun bir cemiyet ve medeniyet inşâ etmek suretiyle yeryüzünü imar etmek ve kendini tanımaktır. Tarihî malzemenin insanı eğitmek ve sünnetullahı öğretmek maksadıyla kullanıldığı Kur’an’da kıssalar vasıtasıyla çeşitli milletlerin yaşayış, davranış ve düşünüşleri bütüncül bir
yaklaşımla ortaya konmuştur. Yaratılış gayesine uygun hareket eden ve tevhid inancına bağlı olan insanların doğru yola ulaşmalarını sağlayan Kur’an kıssaları, herhangi bir ırkın veya milletin tarihine odaklanmamış, insanlık tarihini bir bütün halinde ele alarak
Müslümanların dünya tarihine yönelmesini sağlamıştır. Bu bağlamda insanlık tarihinin anlaşılmasında vazgeçilmez
bir kaynak olan Kur’an, Hz. Peygamber’in örnek şahsiyeti, tebliğ faaliyetleri, siyasî ve askerî faaliyetleri hakkında barındırdığı
malumatla da Siyer ilmine kaynaklık yapmıştır. İslâm dünyasında tarihin ve tarih yazıcılığının gelimesine
öncülük yapan Kur’an’da esbâb-ı nüzul başta olmak üzere geçmiş peygamberlerle kavimlerin daha yakından tanınması ve ilgili âyetlerin daha iyi anlaşılması ihtiyacı Müslümanları tarih araştırmalarına sevketmiştir.