Kitâbu’l-İcmâ
İcmâ’ın çeşitli tanımları vardır. Bunlar arasında yaygın olan bir tanıma göre icmâ, Hz. Peygamber’den sonraki bir asırda ortaya çıkan şer’î bir meselenin hükmü üzerinde aynı asırdaki İslâm müctehidlerinin birleşmesidir. Bilindiği gibi icmâ, İslâm hukukunda Kitap ve Sünnet’ten sonra en kuvvetli delili teşkil eder, yani ümmet için bir hüccettir.
İslâm hukukçularınca farklı anlayış, rivayet ve görüşlerin benimsenmesi veya deliller değerlendirilerek, bunlardan herhangi birinin tercih edilmesinden dolayı ortaya çıkan tartışma ve anlaşmazlıkları ifade eden ihtilaf da, yine ümmet için bir rahmet olarak kabul edilmiştir.
Sahabîler, tabiîler ve müctehid imamlar devrinde kendisini gösteren ilmî ve hukukî konulardaki tartışmalar sonunda, bir kısım meselelerin hükümleri üzerinde ya ittifak, ya da ihtilaf edilmiştir. İşte bunun her ikisi de Müslümanlar için çok yararlı olmuştur.
Bazıları, bu ihtilafların İslâm dünyası için zararlı olduğunu söylerler. Oysa konuyu yakından incelediğimiz zaman görürüz ki icmâ yani bir meselenin üzerinde fikir birliği sağlanması nasıl yararlı olmuşsa, bazı meseleler üzerinde ihtilaf edilmesi de, insanlara kolaylık kapılarını açtığı için öylece yararlı olmuştur.