%30 İNDİRİMYENİ₺100,00 Orijinal fiyat: ₺100,00.₺70,00Şu andaki fiyat: ₺70,00.
Immanuel Kant’ın Ahlak Yasasının Hıristiyan Ahlakıyla İlişkisi
Immanuel Kant’ın Ahlak Yasasının Hıristiyan Ahlakıyla İlişkisi
Immanuel Kant, ödev ahlakıyla felsefe tarihinde, insanı “özgür bir varlık” olarak tanımlaması sebebiyle önemli bir yer işgal etmiş ve bu tanımlamadan dolayı onun özgün bir ahlak felsefesi ortaya koyduğu kabul görmüştür. Ancak Kant’ın ahlak felsefesi derinlemesine bir incelemeye tabi tutulduğunda, oluşturmuş olduğu kavramların arka planında Hıristiyan ahlak öğretisinin derin izleri görülecektir. Ödev ahlakı ile Hıristiyan ahlakının öğretileri ilişkilendirildiğinde, iki öğreti arasında benzerlik dikkatten kaçmamaktadır. Çünkü hem Kant hem de Hıristiyan ahlakı vicdana ve niyete önem vermektedir. Özellikle bu iki hususun saflığı her iki öğreti içinde dikkat çekicidir. Fazilet ve iyiliğin emredilmesi ve çoğaltılması, dolayısıyla da bu hususların herkes tarafından ödev sayılması gerektiğini vurgulaması bakımından bu iki ahlak öğretisi arasında bir ilişki söz konusudur. Kant’ın ahlak felsefesinde oluşturduğu temel kavramların içeriğine inildiğinde Hıristiyan ahlak öğretilerinin etkileri ortadadır ve bu kavramların bir şekilde bu ahlaktan türediği dikkatten kaçmamaktadır. Düşünce dünyasında genel bir yargıyla, ahlakın öncelikle temel gereksinimini dinden alan bir disiplin olması sebebiyle, dinin ahlak üzerinde belirli bir güce sahip olduğu bilinen bir gerçektir. Ahlak üzerine yapılmış olan çalışmalar dikkate alındığında özellikle koşulsuz buyruk kavramına ya da ahlaksal buyruğun koşulsuz gerçeklikte ortaya atılmış olduğuna yapılan vurgunun birçok dinsel inanç ve felsefi düşüncede ortaya çıktığı görülmektedir. Gelinen aşamada bu çalışmanın temel amacı Kant’ın ahlak anlayışının Hristiyan ahlakının bir devamı niteliğinde olduğunu Kant’ın ahlak felsefesinin temel kavramlarından hareketle göstermeye çalışmaktır.
Anahtar Kelimeler: Kant; Ödev Ahlakı; Hıristiyan Ahlakı; Din; Özgünlük
İÇ SAYFALAR
The Relation of Immanuel Kant’s Moral Law to Christian Morality
Immanuel Kant has had an important place in the history of philosophy with the deontological ethics because he defined man as a free being and therefore it has been accepted that he put forward an original moral philosophy. However, when Kant’s moral philosophy is subjected to an in-depth examination, deep traces of Christian morality will be seen in the background of the concepts he has created peculiar to himself. When the teachings of deontological ethics and Christian morality are examined, the similarity between the two teachings are remarkable. Because both Kant and Christian ethics attach importance to conscience and intention. Especially the purity of these two aspects is remarkable in both doctrines. There is a relationship between these two moral doctrines in the sense that they emphasise that morality and goodness should be enjoined and multiplied, and therefore that these matters should be considered a duty by everyone. When one analyses the content of Kant’s basic concepts in his moral philosophy, the influence of Christian moral teachings is evident, and it is noteworthy that these concepts derive from this morality in some way. With a general judgement in the world of thought, it is a known fact that religion has a certain power over morality, since morality is a discipline that derives its basic need from religion. When the studies on morality are taken into consideration, it is seen that the emphasis on the concept of unconditional command or that the moral command is revealed in unconditional reality emerges in many religious beliefs and philosophical thoughts. At this stage, the main purpose of this study is to show that Kant’s understanding of morality is a continuation of Christian morality based on the basic concepts of Kant’s moral philosophy.
Keywords: Kant; Deontological Ethics; Christian Morality; Religion; Authenticity